hürriyet

4 Mart 2012 Pazar

Bebeklerde Ağız diş Bakımı


Bebeklerde diş fırçalama ve dişeti masajı şeklinde yapılacak günlük ağız bakım uygulamalarına ilk dişlerin sürmesiyle birlikte başlanmalıdır. Bu dönemde diş fırçası kullanımı oldukça zor olan bir uygulamadır.Diş temizliğinin diş fırçası yerine, sabah ve gece beslenmeleri sonrası, temiz nemli bir tülbent yada gazlı bezle yapılması yeterli olacaktır. Ebeveynler bu yaşta diş temizliğinin zor ve gereksiz olduğu şeklinde bir kanıya sahiptir. Hâlbuki diş çürüğüne neden olan mikroorganizmalar ilk dişlerin sürmesiyle birlikte ağız boşluğuna yerleşirler. 1-1,5 yaş civarında kesici dişler tamamlandıktan sonra yumuşak, küçükbaşlı bir diş fırçası ile fırçalama yapılmalıdır. Üç yaşına kadar macunsuz fırçalama yapılmalıdır. Zira bebekler flor içeren macunları yutarlar ve bu da vücutta fazla flor birikimine yol açar. İki yaş civarında bir çocuk diş fırçasını kendi kullanıp fırçalama yapmak ister. Bu yaştaki bir çocuğun bilinçli fırçalama yapacak düzeyde motor fonksiyonlarının gelişmediği bilinmeli ve fırçalama sonrası bir de ebeveyn kendi fırçalamalıdır. Bu dönemde dişlerde yaygın çürükler oluşmuşsa miktarı az olmak koşuluyla (mercimek kadar) 1-1,5 yaşından itibaren florürlü diş macunu önerilebilir.
Anne ve babaların çocuklarına örnek olmaları için, beraber diş fırçalamaları ve fırçalama süresini mümkün olduğunca uzun tutmaları önerilir. Özellikle şekerli gıdaların alınmasından hemen sonra dişlerin fırçalanması çürük oluşumunun önlenmesi açısından etkilidir. Diş fırçaları 3-4 ayda bir hijyen açısından ve fırça kıllarının deforme olmaları nedeniyle, yenisi ile değiştirilmelidir.
Florür tabletlerinin gelişigüzel kullanılması durumunda kalıcı dişlerde renklenmeler görülür. Bu nedenle diş hekiminin gerekli görüldüğü hallerde verilen florür tabletlerini, önerilen dozlarda ve düzenli olarak kullanılmalıdır. Flor tabletlerinin çok etkili olmadıkları ve kullanılmalarının zorunlu olmadığı yönünde de görüşler yaygındır. Ancak ağızda yüzeysel flor jeli uygulanması ve çürümeye yatkın diş girintilerinin flor içeren bir madde ile örtülmesi yoluyla çürük oluşumunun engellenebileceği kanıtlanmıştır. Bu tip koruyucu uygulamaların çocuk 6 yaşına geldiğinde ve birinci daimi büyük azı dişleri sürdükten sonra yapılması daha uygundur.
Süt dişlerindeki çürükler 'nasıl olsa değişecekler' düşüncesiyle önemsenmeyebilmektedir. Ancak bu inanış doğru değildir. Özellikle süt azıların çürümesi sonucu çocuk çiğneme sırasında canı acıdığı için yemeğini yemek istemez, dolayısıyla yetersiz beslenme sonucu gelişimde gecikmeler görülebilir. Aşırı çürümüş süt dişleri ateşli ve ağrılı dişeti apselerine neden olabilir.
Süt azıların 10-12 yaşlarına kadar ağızda işlev görmesi beklenir. Erken kaybedilen süt dişleri, daimi dişlerin gömülü kalmasına veya dişlerde çapraşıklıklara yol açabilir. Bu tip istenmeyen sonuçlarla karşılaşılmaması için, çocuklarda diş fırçalama alışkanlığının yerleşmesi ve çocukların düzenli olarak diş hekimi kontrolünden geçmeleri gerekir.
Bebeklerin hiçbir şikâyeti olmasa da 1 yaşından itibaren yılda en az iki kez düzenli olarak diş hekimine götürülmesi onda "diş hekimi korkusu" oluşumunu engellemeye yardımcı olacaktır.

Çocuklara diş fırçalama alışkanlığı nasıl kazandırılabilir?

Diş Hekimi Çağdaş Kışlaoğlu çocuklarda diş fırçalama eğitimi için anne ve babalara önerilerde bulundu.....

Çocukların birçoğu dişlerini fırçalamak istemez ya da zorla fırçalar. Anne ve babaların en zorlandığı konu çocuklara diş fırçalama alışkanlığını kazandırmaktır. Çünkü çocukların dişleri yetişkinlere göre daha çabuk çürür. Dişlerinin çabuk çürümesindeki en önemli etken de fazlaca tüketilmesine izin verilen şeker, çikolata, cips gibi gıdalardır. Diş Hekimi Çağdaş Kışlaoğlu çocuklarda diş fırçalama eğitimi için anne ve babalara önerilerde bulundu.


Çocuklarda diş temizliğine ne zaman başlanmalıdır?

“Ebeveynler, çocukların diş temizliğine 6–8 aylıkken başlamalıdır. Bebekler katı gıdaları almaya başladıktan sonra öğün aralarında ve gece yatarken ağız temizlikleri yapılmalıdır. Annelerin bir pamuğu hafif nemlendirerek dişlerin çiğneme yüzeylerini temizlemeleri iyi olur.”

Diş Fırçalama eğitimine ne zaman başlanabilir?

“Çocukların ileriki yaşlarda bu alışkanlığı sürdürmesinin en kolay ve etkili yöntemi erken yaşlarda dişlerin fırçalanmaya başlanmasıdır. Diş fırçalama eğitimine ise bebeklerin arka dişleri çıkmaya başladıktan sonra başlanmalıdır. İlk fırçalama girişimleri düşünüldüğünden daha zor olabilir. Fakat zamanla bu bebeğinizin de hoşuna giden bir alışkanlık halini alacaktır. Süt dişlerinin yeni çıkmaya başladığı zamanlarda fırçalamanın düzenli olarak yapılması dişetlerine masaj etkisi yaparak bebeğinizin rahatlamasına ve diş çıkarken hissettiği ağrılarının azalmasına sebep olacaktır.
Çocuklar okul çağına gelinceye kadar tam anlamıyla diş fırçalama alışkanlığını kazanmaları zordur. Genel olarak çocuklar dişlerini fırçalarken dişlerin ön yüzeylerini ve görebildikleri alanları temizlerler. Fakat asıl temizlenmesi önemli olan bölge çiğneme dişlerinin yüzeyleridir. Bu sebeple anne ve babalar çocukları diş fırçalarken mutlaka kontrol ederek onlara doğru diş eğitimini vermelidirler.
Tabi ki bu yöntemlerin yanı sıra çocuklar bebeklikten itibaren ağız ve diş sağlığı için düzenli olarak diş hekimine götürülmelidir. Böylece ileride yaşanabilecek problemlerde engellenmiş olur.”

Çocuklarda nasıl bir diş fırçası ve macun kullanılmalıdır?

“Çocuklar için diş fırçası seçimi yapılırken öncelikle çocuğun ağız ve diş yapısına uygun yumuşak ve naylon kıllardan üretilmiş bir diş fırçası seçilmelidir. Çünkü diş fırçasının sert olması çocuğun dişetlerine zarar verebilir. Eğer çocuk dişlerinde bir acıma hissi ya da kanama görürse korkar ve dişlerini fırçalamaktan vazgeçebilir. Bu yüzden diş fırçası önemlidir. Diş macunu olarak florürlü diş macunları tercih edilmelidir. Diş macunu bir nohut tanesi büyüklüğünde kullanılmalı, diş fırçası düzenli olarak 6 ayda bir değiştirilmelidir.
Çocukların dişleri günde 2 kez sabah kahvaltısından sonra ve gece yatmadan önce 3’er dakikalık periyotlarda fırçalamalıdır.”

Çocuklara diş fırçalama nasıl sevdirilebilir?

—Çocuğunuzla aynı anda dişlerinizi fırçalayın. Çünkü çocuklar anne ve babalarının davranışlarından etkilenir.

—Çocuklara çeşitli renklerde sevdiği birkaç fırça alın. Böylece değiştirerek kullandığı zaman bunu bir oyun haline getirebilir. Bu alışkanlığı daha kolay kazanır.

—Çocuğunuza onun sevdiği çizgi film karakterlerinin bulunduğu piyasada satılan diş fırça ve macunlardan alarak diş fırçalama işlemini daha sevimli bir hale getirin.

—Çocuğunuzun boyuna uygun bir diş fırçalama panosu oluşturun.

—Önce kendisinin dişlerini fırçalamasına izin verin daha sonra örneklerle ona gösterin.

—Oyuncak bebeklerinin ya da oyuncaklarının dişlerini fırçalamalarını isteyin. Böylece herkesin dişlerini fırçalaması gerektiğine inanacaktır.

—Çocuklarınıza diş fırçalama alışkanlığının yanı sıra doğru beslenme alışkanlığını da kazandırmanız çok önemlidir. Şeker, çikolata, cips gibi yiyecekleri sınırlı tüketmesine izin verin.

—Şeker ve benzeri ürünleri yedikten sonra bir ayna yardımıyla dişlerinde ki şeker artıklarını gösterin. Fırçaladıktan sonra da tekrar bir ayna yardımı dişlerini çocuğunuza gösterin. Böylece dişlerinin temiz olduğunu görmesi ona bu işlemin gerekli olduğunu düşündürecektir.

—Dişlerini fırçaladıktan sonra mutlaka takdir edin ve onu ödüllendirin.

Süt dişlerindeki çürümelere dikkat!

Dişlerdeki çürümeler, kötü beslenme ve emzirme alışkanlıklarına bağlı olarak süt çocukluğu ve okul öncesi dönemde, süt dişlerinin sürmeye başlamasıyla birlikte görülebilmektedir. Süt dişlerinde aşırı harabiyete yol açmaktadır. Acıbadem Hastanesi Kadıköy’de görev yapan Pedodontist Sibel Emiroğlu biberon çürüğü, nedenleri ve sonuçları konusundaki sorulara yanıt veriyor.


Biberon Nedeniyle Oluşan Diş Lerdeki ÇürümelerDişlerdeki çürümeler, kötü beslenme ve emzirme alışkanlıklarına bağlı olarak süt çocukluğu ve okul öncesi dönemde, süt dişlerinin sürmeye başlamasıyla birlikte görülebilmektedir. Süt dişlerinde aşırı harabiyete yol açmaktadır. Acıbadem Hastanesi Kadıköy’de görev yapan Pedodontist Sibel Emiroğlu biberon çürüğü, nedenleri ve sonuçları konusundaki sorulara yanıt veriyor.

Biberon çürüğünün nedenleri biberon ve anne memesiyle gece beslenmenin yıllar boyu sürmesi, gece beslenmesi sırasında çocuğa biberonla çeşitli tatlandırıcı gıdalar ile karıştırılmış sütün verilmesi, emziğin şekere ve bala batırılarak kullanılması, tülbentle sarılı lokumun vb.gibi özellikle uyku sırasında emdirilmesidir.

Uyku halinde yutma refleksi ve tükürük akışının azalması çürük yapıcı maddelerin dişler üzerinde kalma süresini uzatmaktadır. Uzun süre sütün dişlerle temas etmesi (anne sütü ve her türlü süt dahil) belirgin şekilde çürüğe neden olmaktadır. Süte katılan karbonhidratlar da çürük yapıcı etkiyi arttırmaktadır.

Genellikle kesici dişler tamamen harap olarak ağızda sadece kökleri kalır. Çürük artarak arka dişlere yayılır. Emme sırasında alt kesici dişler, dil tarafından örtüldükleri ve tükürük salgısı nedeniyle korunduklarından çok daha az çürürler.

Süt potansiyel olarak çürük yapıcı bir besin olarak kabul edilip normal ağız hijyeni kurallarına uyulmalıdır. Dişler fırçalanmalı ve/veya ağız suyla çalkalanmalıdır. Sütün içine tatlandırıcı madde karıştırılmamalıdır.

Beslenme alışkanlıklarının yeniden düzenlenmesi fissür örtücü ve fluorid gibi profesyonel çürük önleyicilerin uygulanması, ağız hijyeninin sağlanması çürükten korunmak için çok faktörlü bir yaklaşımdır.

Biberon kullanan her çocukta biberon çürüğü beklenmemektedir. Çürüğün oluşmasında ailenin diş sağlığı, annenin hamilelik dönemi ve doğum hikayesi, bebeklerin bazı kişisel özellikleri de (mine tabakasının mineralizasyon durumu, tükürük salgısının miktarı gibi) rol oynamaktadır.

Biberon çürüklü çocuklarda dişlerde ağrı olmasıyla beslenme bozuklukları ortaya çıkmakta genel sağlığı bozulmakta ve gelişim olumsuz yönde etkilenmektedir. Yine bu çocuklarda dişeti hastalıkları ve kapanış bozukluklarına eğilim olmaktadır.

Biberon çürüklerinde erken tanı konulması bu nedenle çocukların dişhekimleriyle karşılaşmalarında ailelerin dikkati önem kazanmaktadır. Çok küçük yaşta ortaya çıkan bu tür çürüklerin tedavisinde çocuklarda uyum sorunuyla karşılaşılmaktadır. Tedavilerin başarısının ileriki yaşlarda da devamı için çocuklar kontrol altında tutulmaktadır...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder