hürriyet

4 Mart 2012 Pazar

Çocukların okuldaki başarısı nasıl artırılabilir?ALTIN KURALLAR :)))

Çocukların okuldaki başarısı nasıl artırılabilir?ALTIN KURALLAR :)))

Okulda Başarılı Olmak İçin Altın Kurallar
Tatil bitti ve yeni bir eğitim döneminin başındayız. Önümüzde başarılara imza atmamızı bekleyen harika bir dönem başlıyor.
Bu süreç içerisinde başarılı olmak için neler yapmalıyız ve nasıl çalışmalıyız?
Düşünsenize; okullar kapandığı günde, elinizde karneniz var.
Ve karnenize bakıyorsunuz.
Gerçekten sizi ve ailenizi sevindirecek notlarla dolu.
Neler düşünür ve neler hissedersiniz?
Aslında hepinizin büyük bir umutla beklediği sonuç bu.
Çünkü büyük emekler verdiniz, büyük fedakarlıklarda bulundunuz ve sonuçta o muhteşem cümleyi söylüyorsunuz:
“Her şeye değdi”
İşti bu mutluluğu yaşamak ve ailenize yaşatmak istiyorsanız, aşağıdaki önerilerimize kulak verin.
Bilin ki şampiyonlar, her zaman en baştan belli olur.
Şampiyon olmak istiyorsanız, en baştan bunları yapmaya karar verin.
İyi bir başlangıç iyi bir sonucu getirir.
İyi şeyler istemenin anlamı iyi şeyler verme cesaretini gösterebilmektir.
Ayrıca yine bilin ki bunları yapmadığınızda okulların bittiği gün elinizdeki karnenin notlarını ve sizin durumunuzu şimdiden ben görebiliyorum. Amacım size şimdiden neler yaptığınızda sonuçta neler olabileceğini göstermek.
Ben birlikte çalıştığım öğrenci dostlarımda bunu binlerce defa gördüm. Aşağıdaki önerilere uyan dostlarımın mutluluklarına hep şahit oldum.
Umarım bu önerileri okuyan sizler de bu mutlulukları yaşarsınız.
Unutmayın; yarın şimdidir.
Yarınımızı şimdiden yaparız.
Okul başarısı için pratik öneriler:

1- Yarın göreceğiniz derse hızlı bir şekilde göz atın.
2- Mutlaka yeterince uyku alacağınız bir saatte yatın. Gece geç yatmak ertesi günü kaybetmek demektir. Unutmayın eksik alınan uyku, ertesi gün öcünü alır.
3- Sabah iyi bir kahvaltı yapın. Kahvaltı günün enerji kaynağıdır. Kahvaltı yapmazsanız derslerin ortasında algı gücünüz zayıflar, tükenir.
4- Dersi derste halledin.
5- Etkili dinlemenin en önemli kuralı öğretmen ile göz teması kurmaktır.
6- Etkili dinlemenin ikinci kuralı, önemli bilgileri not almaktır.
7- Anlamadığınız konuları sorun.
Bilin ki; o konu sınavlarda çıkabilir ve sorabileceğin en uygun zaman o derstir.
8- Derste sizin konsantrasyonunuzu bozan arkadaşlardan uzak durun.
Unutmayın; derste eğlenmek için değil öğrenmek için bulunuyorsunuz.
9- Sizinle aynı hedefleri olan kişilerle arkadaş olun.
10- Okulda, teneffüs aralarında iyi dinlenin, iyi dinlenirseniz bilgileri zihninizi iyi kaydedersiniz.
11- Fastfood yiyeceklerden uzak durun. Bu tür yiyecekler beyin gücünü tam olarak kullanmanızı engeller.
12- Okuldan eve geldikten sonra iyi bir yemek yiyin ve mutlaka yeterince dinlenin.
13- Her gün kesinlikle o gün gördüğünüz dersleri tekrar edin.
Unutma tekrar yoksa başarıda yoktur.
14- Tekrar ettiğiniz konularla ilgili soru çözün.
Bir konuyu anlayıp anlamadığınızı ancak sorularla bilirsiniz.
15- Telvizyon karşısında ya da gürültülü ortamlarda değil, sakin, sessiz bir ortamda ders çalışın.
16- Yatarak ders çalışmayın. Her ders çalıştığınızda uykunuz gelmeye başlar.
17- Mutlaka her 45 dakikada 15 dakika dinlenme arası verin.
Dinlenmeden çalışırsanız çabuk bıkar ve zayıf kaydedersin. Ayrıca bilgileri karıştırırsın.
18- Dinlenme arasında televizyon seyretmeyin. Bir saatlik televizyon seyretmek iki saat kitap okumak kadar beyninizi yorar.
19- İyi dinlenmek için dinlendirici pozitif müzikler dinleyebilirsiniz.
20- Ders çalışırken sadece ders çalışın, müzik dinlemeyin.
21- çalışma masanız düzenli olsun sadece o gün çalışacağınız derslerin kitap ve defterleri olsun.
22- Çalışma masanızda mutlaka su ve kolonya bulundurun. Su zihni diri tutar, kolonya bilincinizi tetikler.
23- Etkili öğrenmek için kendi öğrenme tarzınızı tespit edin. Ve o tarzı kullanarak çalışın. (Bunun için daha önce Öğrenme Tarzlarıyla ilgili yazdığım yazılara bakınız)
24- Konsantrasyonunu artırmak içi bol bol balık yiyin veya Omega 3 vitamini alın.
25- Her televizyon dizisini değil, haftada kalite açısından seçerek en fazla iki dizi seyredin.
26- Her zaman internetin başında olmak yerine, internete günlük ya da haftalık belli bir zaman ayırın. Bu zaman haftalık en fazla üç-dört saat olmalı.
27- Arkadaşlarınıza ayıracağınız zamanı belirleyin. Bu zaman ders çalışmanızı etkilemeyecek bir zaman ve süre olmalı.
28- Mutlaka uygulanabilir iyi bir çalışma programı yapın.
Okul dersleriniz için, ÖSS ve SBS için böyle bir programı bir sonraki yazımda önereceğim.
Başarılı bir dönem sizi bekliyor….
Gösterin kendinizi….

OKulda 'tembel' diye damgalanan, arka sıralara atılan çocuklar için özel bir proje geliştirildi. Çocuk Gelişim Uzmanı Şenay Yılmaz, çocuklara nasıl başarılı olacaklarının öğretildiği, üç ay içinde ön sıralara geçmelerinin sağlandığı bu projeyi anlattı
Arka sıra çocukları 3 ayda ön sıralara nasıl geçer?

Çocuk Gelişim Uzmanı Şenay Yılmaz karnesi zayıflarla dolu, arka sıralarda oturan çocukların kaderini değiştirmek için neler yapılabileceğini anlattı:

* Arka sıranın çocukları ön sıralara nasıl geçer? Biz bununla ilgili bir proje geliştirdik. Arka sıralarda oturan zeka düzeyleri, yaşıtlarının çok az gerisindeki çocukları ön sıralara çekip başarılarını artırmaya çalışıyoruz. Dört yıldır İstanbul'un Anadolu yakasında 50'den fazla okulda 200'ün üzerinde çocukla birebir çalıştık ve üç ay içinde başarılarını ciddi şekilde artırdık. Bu çocukların IQ'ları yaşıtlarının çok az altında. En düşük 65 ile 75 IQ'ya sahipler. Ama sınıflarda 80 ile 100 IQ'lu yaşıtlarıyla yarışıyorlar. Bu nedenle okul başarıları düşük, karneleri zayıflarla dolu, geç okuyorlar, geç öğreniyorlar.

AİLELER ZOR FARK EDİYOR

* Başarısız çocuğun IQ'su mu düşüktür? Çocuğun zekası düşük mü yoksa yüksek mi, arada çok ince bir ayrım vardır. Genelde aileler fark edemez, profesyonel inceleme gerekir. Ancak karnedeki 1'ler, 2'ler çocukların zeka düzeyleri üzerine aslında ciddi ipuçları verir. Yaşıtları dakikada 60 kelime okuyabilirken, onlar 40 kelime okuyabilir. 70 IQ'nun altında bu okuma miktarı düşer. Aileler bunu ölçebilirler. Çocuk bir dakikada 50-60 kelime okuyabiliyorsa karnesinde dörtlerin daha sık olması gerekir. Bir dakikada 30-40 kelime okuyabilen çocuklar, 3'lerle dolu bir karneye sahip olabilir. Bir dakikada 20 kelime okuyan çocuk, 2'lere alışır. Ailelerin çoğu bunu kabullenmek istemiyor. 'Ben de okulda geç okumuştum' diye düşünüyorlar. Bu nedenle çocukların mental sorunları ancak ikinci sınıfın sonunda ya da üçüncü sınıfta fark edilebiliyorlar. Karnesi 1 ya da 2'lerle dolu çocuğa bahane üretmek doğru değildir; incelenmesi gerekir. Bazen kaynaştırma sınıflarına alınması lazım. Bu durumdaki çocuklara rapor verilebiliyor. Aileler bazen çocuklarının rapor almasını istemiyorlar. Oysa özel eğitime tabi tutulması bu çocukları kurtarıyor. Biz 'Arkadakiler' projesini 200 raporlu çocuk üzerinde gerçekleştirdik, 100 tanesinin raporu iki yıl içinde tamamen kalktı. İki, üç yılda bu sorun çözülüyor.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder